Kulluk — (türk.), Hauptwache, auch kleines Grenzfort … Meyers Großes Konversations-Lexikon
kulluk — is., ğu 1) Kul olma durumu, kölelik, ubudiyet Tanzimat, ... Türkleri de asılmaktan veya malları mülkleri müsadere edilmekten, düpedüz kulluktan kurtarma hareketi idi. F. R. Atay 2) Kulun yaptığı iş 3) tar. Karakol Birleşik Sözler kulluk kölelik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küllük — is., ğü 1) Çöplük 2) Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası 3) Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap Birleşik Sözler küllük ağzı … Çağatay Osmanlı Sözlük
küllük ağzı — is. Külhanbeylerinin kullandığı dil, argo Küllük ağzıyla konuşma, doğru anlat. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
küllük — köylerde çöp atmaya ayrılmış bölüm … Beypazari ağzindan sözcükler
kulluk kölelik — is., ği Birinin buyruklarına boyun eğerek yaşama durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulluk etmek — kul olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hangi peygambere kulluk edeceğini şaşırmak — kimin sözünü yerine getireceğini bilemeyerek şaşkınlık içinde kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaba-kaba küllük — zengin yer, zengin kimse … Beypazari ağzindan sözcükler
ABDİYET — Kulluk. * Kul olduğunu bilerek dininde, emredildiği üzere ibâdet ve itaatte bulunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük